top of page

Kamu alım ve yapımı yoluyla yandaşa kıyak: 68 Milyar TL

Bilindiği gibi kamunun yaptığı alımlar, 2001 ekonomik krizi sonrası hazırlanan “güçlü Türkiye’ye geçiş programı” kapsamında 22/1/2002 tarihli Resmi Gazetede yayınlanıp bir yıl sonra yürürlüğe girmiş olan 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu (bundan öyle Kanun olarak anılacaktır) ve bununla ilgili tebliğler ve yönetmelikler kapsamında yapılmaktadır.

Ancak söz konusu Kanun’un en önemli özelliğinin, 2002 yılında ülke yönetimini devralmış olan AKP tarafından, “işlerin hızlandırılması”! amacıyla yapılan değişikliklerle “delik deşik” edilmiş olduğudur. Bu durum yasanın son metnine bakıldığında açıkça görülmektedir.*

Kamu İhale Kurumu (KİK), kamu idarelerinin 2020 yılında yaptığı alımlara ilişkin “Kamu Alımlarını İzleme Raporu”nu açıkladı.** Bu haftaki yazımızı, anılan raporda aktarılan ve yıl boyunca kamuoyunun gözlemiş olduğu gerçekleri aktarmaya ayırdık.

GENEL OLARAK KAMU ALIMLARI YÖNTEMİ

4734 sayılı Kanuna göre yapılan alımlar, türlerine göre mal alımı, yapım işi, hizmet alımı ve danışmanlık hizmet alımı olarak sınıflandırılmaktadır. Ayrıca Kanunda, temel ihale usulleri olarak “açık ihale usulü” ve “belli istekliler arasında ihale usulü” belirtilmiş olup, bunun yanında bazı hallerde “pazarlık usulü ile ihale” yapılabileceği öngörülmüştür.

Kanunda sayılan alım türlerini de kısaca şu şekilde açıklayabiliriz:

Açık ihale: Bütün isteklilerin teklif verebildiği usuldür.

Belli istekliler arasında ihale: Bu yöntem de, “ön yeterlik değerlendirmesi” sonucunda idare tarafından davet edilen istekliler teklif verebilmektedir.

Pazarlık usulü: İhale süreci iki aşamalı olarak gerçekleştirilmektedir. İdare, işin teknik detayları ile gerçekleştirme yöntemlerini ve belli hallerde fiyatı isteklilerle görüşmektedir.

Doğrudan temin: İhtiyaçların, idare tarafından davet edilen isteklilerle teknik şartlar ve fiyat görüşülerek doğrudan temin edildiği yöntemdir.

İstisna: Kanun kapsamındaki idarelerin, bu Kanunun 3 üncü maddesinde yapılan ve alfabenin tüm harfleri tükendiği için “çift harf fıkrası” ile süren alanlarda, anılan Kanun’a tabi olmadan gerçekleştirdiği mal veya hizmet alımları ve yapım işlerini ifade etmektedir.

KİK RAPORUNA GÖRE

. 2020’de Alım ve Yapımları

Rapora göre, 2020 yılında 8 bin 923 kamu idaresi doğrudan temin dışında 100 bin 350 ihale yaptı, bu ihalelerden 21 bin 817’si ihale tarihinden sonra iptal edildi. Kuruma 163 milyar TL sözleşme bedeli olan 104 bin 213 ihalenin sonuç bilgisi gönderildi. Bu sözleşmeleri 37 bin 758 müteahhit üstlendi.

EKAP üzerinden gerçekleştirilen “doğrudan teminle” yapılanlarla birlikte toplam kamu alımları 172 milyar TL olmaktadır. Bu tutarın 143.4 milyar TL’sı kanunda belirtilen ihale usulleri kapsamında, 19.6 milyar TL’sı “istisna” kapsamında, 9.4 milyar TL’si “doğrudan temin” yoluyla gerçekleştirildi. 38 milyar TL tutarındaki ihale de “pazarlık” yöntemine göre yapıldı.

. Tutar ve Sayısal Artış

Merkezi yönetimin ve belediyelerin 2020 yılında yaptığı mal ve hizmet alımları hem tutar hem de sayı olarak artmıştır. Diğer yandan da ilgili Kanun dışında kalan “istisna” alımları, “doğrudan temin”, “pazarlık” ve “belli istekliler arasında” yapılan ihaleler de tüm hızıyla artarak sürdüğü görülmektedir. Sayılan yöntemlerle belli çevrelere “rant aktarma” aracına dönüşen kamu alımları, bir yılda yaklaşık yüzde 20, ihale sayısı da yüzde 6 civarında artmış; bir diğer anlatımla, istismara açık “keyfi yöntemlerle” yapılan ihalelerdeki artışın oranı ise yüzde 26 olmuştur.

Kanun kapsamındaki ihale usulleri ve istisna kapsamında gerçekleştirilen 66 bin 527 ihalenin yüzde yüzde 12,9’u “istisna” kapsamında yapılmıştır.

. Doğrudan Teminde Yine Artış

İhale komisyonu kurma ve yeterlik kurallarını arama zorunluluğu bulunmaksızın gerçekleştirilen “doğrudan temin” yönteminin kullanıldığı sözleşme büyüklüğü yüzde 22 arttı. Yapılan alım sayısındaki artış da yüzde 3.5 civarında oldu. 2019 yılında doğrudan teminle 7.6 milyar TL’lik alım yapılırken 2020’de rakam 9.4 milyar TL oldu.

Bu kapsamdaki alımların yüzde 68,85’ini mal, yüzde 28,33’ü de hizmet alımı oluşturmuştur.

. İstisnai Alımdaki Artış

Kanun’daki şartlara uyulmadan, alfabenin tüm harfleri yetmediği için çiftli harf kullanılarak sürdürülen 3’üncü maddedeki istisnalardan yararlanılarak yapılan alımların tutarı 19.6 milyar TL oldu. Bunun 12 milyarı ile mal, 3.9 milyar TL’si ile yapım işidir.

‘21B’ İLE YAPIM İŞİ VERİLMESİ

Kanun’un “pazarlıkla” alımı düzenleyen 21’inci maddesinin “b” fıkrası, kamu mal ve hizmet alımlarında yine en çok kullanılan madde oldu. Kanun’daki

“Doğal afetler, salgın hastalıklar, can veya mal kaybı tehlikesi gibi ani ve beklenmeyen veya yapım tekniği açısından özellik arz eden veya yapı veya can ve mal güvenliğinin sağlanması açısından ivedilikle yapılması gerekliliği idarece belirlenen hallerde veyahut idare tarafından önceden öngörülemeyen olayların ortaya çıkması üzerine ihalenin ivedi olarak yapılmasının zorunlu olması…”

Hükmü kullanılarak yapılan alımlar 23.1 milyar TL’dan 34.1 milyar TL’ya yükselmiştir. Bir yıllık artış oranı yaklaşık yüzde 48 olmuştur.

Salgın nedeniyle daha çok kullanılan bu ihale yöntemi daha çok, mal alımı değil yapım işi alımı kullanılmıştır. 24.1 milyar TL yapım, 5.2 milyar TL mal alımı, 4.7 milyar TL de hizmet alımının temini için kullanılmıştır.

Özetle;

  1. 6 milyar TL’sı istisna kapsamında, 9.4 milyar TL’sı doğrudan temin, 38 milyar TL’sı pazarlık, 803 milyon TL’sı ise belli istekliler arasında paylaşım şeklinde yapılan toplam 68 milyar TL’lık “kamu alım ve yapım ihaleleri”,

  2. 2003 yılından sonraki dönemde delik deşik edilen anılan Kanun’da sadece doğal afet, zorunlu haller gibi durumlarda yararlanılabilecek 21/B maddesini yaygın kullanma

Yöntemleri, artık yandaş şirketlere ihale kıyağı yapmanın yasal formülü haline gelmiş durumdadır.

(*): söz konusu Kanun’da, 17 Kanun ile doğrudan, çoğu torba yasalar denilen muhtelif Yasalarla da 37 olmak üzere toplam 54 değişiklik yapılmıştır. Görüldüğü gibi, 4734 sayılı Kanuna göre, bu Kanun’da yapılacak değişikliklerin, ancak yine bu Kanunlara konulan hükümlerle gerçekleştirilebileceği hüküm altına alınmasına rağmen, doğrudan bu Kanunlarda değişiklik yapılmak yerine, bazı kurum ve kuruluşların kendi kanunlarına veya torba kanun olarak adlandırılan kimi yasalarla da söz konusu yasada kırka yakın değişiklik yapılmıştır

1 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

İç Borç Yükü Batağı

Türkiye Hazinesi görülmemiş bir hız ile borçlanırken, son 3 yıldır sadece yurt dışı piyasalardan değil, “yurt içi piyasalardan da döviz...

Commentaires


bottom of page