top of page

Kalbura dönen TCMB Kanunu

Yeni bir torba yasa daha TBMM’de kabul edildi. Tartışmalı birçok konuyu içeren torba yasadaki konulardan birisi de, bir süredir kamuoyunda tartışılan “TCMB’nın 46 milyar TL tutarındaki ihtiyat akçesinin Hazine’ye aktarılmasıydı. Biz de bu haftaki yazımızı bu konuya hasrettik.

TCMB’NİN HUKUKİ KONUMU

TCMB, çok ortaklı bir anonim şirket şeklinde bir tüzel kişidir. Hazine, yüzde 55 payla TCMB’nin en büyük pay sahibidir. Geri kalan yüzde 45 pay çok sayıda kurum ve kişiye aittir. Banka, yasasındaki özel hükümler ve düzenlemeler dışında, diğer anonim şirketler gibi Türk Ticaret Kanunu hükümlerine tabidir. Bir diğer ifadeyle, çeşitli değişiklikler geçiren 1211 sayılı Merkez Bankası Kanunu ile, banka statüsü dışında kalan durumlarda özel hukuk kurallarına tabidir.

Banka’nın kâr dağıtımına ilişkin esaslar TCMB Kanunu’nun 60’ıncı maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre TCMB’nın pay sahiplerine, sahip oldukları hisse senetlerinin nominal değerleri üzerinden yüzde 6 oranında “ilk kâr payı”; Genel Kurulca onaylanması halinde yine hisse senetlerinin nominal değerleri üzerinden en çok yüzde 6 oranında “ikinci kâr payı” olmak üzere en fazla % 12 kâr payı dağıtılabilmektedir.

Keza TCMB, kuruluş kanununun 60’ıncı maddesine göre, yıllık net kârınınyüzde 20’sini genel kanuni yedek akçe olarak ayırmak zorundadır.

KAVRAM OLARAK YEDEK AKÇE

Genel Kanuni Yedek akçe (ihtiyat akçesi); doğabilecek risklere karşı şirketi korumak ve acil durumlarda kullanılmak üzere, şirketlerin yıllık net kârından belirli oranda ayrılan ve ortaklara dağıtılmayıp şirket bünyesinde bir çeşit “yedek sermaye” olarak tutulan paradır.

Genel kanuni yedek akçe, Türk Ticaret Kanunu’nun 519’uncu maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre şirketlerin, yıllık kârlarının yüzde beşini, sermayelerinin yüzde 20’sine ulaşıncaya kadar, “genel kanuni yedek akçe” olarak ayırması gerekmektedir. Anılan yüzde 20’lik sınıra ulaşıldıktan sonra da, belirli koşulların oluşması halinde yedek akçe ayrılmaya devam edilir.

Yedek akçe sadece, şirket zararlarının kapatılmasına, işlerin iyi gitmediği zamanlarda işletme faaliyetlerini sürdürmeye, işsizliğin önüne geçmeye ve sonuçlarını hafifletmeye elverişli önlemler alınması için kullanılabilir. Aynı maddede “özel kanunlara tabi olan anonim şirketlerin yedek akçelerine ilişkin hükümler saklıdır” hükmü de yer almaktadır. Bu son hükümden hareketle TCMB Kanunu’na özel hükümler konmuştur. Bu bağlamda TCMB, kendi kuruluş kanunu uyarınca, yıllık net kârının yüzde 20’sini genel kanuni yedek akçe olarak ayırmaktadır.

TCMB KANUNU’NDA YAPILAN SON DÜZENLEME

Ekonomi alanında düzenlemeler içeren ve tartışmalı birçok teklifi bünyesinde barındıran “torba yasa teklifi”, 18 Temmuz TBMM’ce kabul edildi. Torba yasadaki hükümlere göre, TCMB Yasası’nın 60 ncı maddesinde yapılan değişiklikle, Banka’nın yıllık safi kârının yüzde 20’sinin ihtiyat akçesine ayrılacağına yönelik hüküm kaldırıldı.

Hisse senetlerinin nominal değerleri üzerinden yüzde 6 oranında ilk kar hissesi hissedarlara dağıtılmaya devam edilecektir. Bunun ödenmesinden sonra kalan tutarın yüzde 10’u, “fevkalade ihtiyat akçesi” yerine, “ihtiyat akçesine” aktarılacaktır. Son yıl kârından ayrılan ihtiyat akçesi hariç, birikmiş ihtiyat akçeleri her yıl kâra katılarak dağıtılabilecektir.

Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar ayrılmış bulunan ihtiyat akçelerinin tamamı, birikmiş fevkalade ihtiyat akçelerinin ise, son yılın karından ayrılan kısmı hariç tamamı Genel Kurul kararı aranmaksızın Hazineye verilecektir.

TCMB’nın para basmasından farklı olmayan yapılan bu düzenlemeyle Hazine, 46 milyar TL’lık ilâve bir kaynağa erişmiş bulunmaktadır.

Ankara yönetimi daha önce, bu yıl merkezi yönetim bütçesinde seçimler nedeniyle oluşacak açığı toparlayabilmek için, önce TCMB’nin kâr dağıtımı için genel kurulun yapılacağı Nisan aynı beklemeden, kâr payını Ocak Ayı’nda avans olarak alabileceği bir düzenlemeyi yasalaştırmıştı. Bu yolla Nisan ayında alacağı 33 milyar TL tutarındaki kâr payını Ocak ayında tahsil ederek daha az borçlanmayı ve faiz artışını frenlemeyi amaçlamıştı.

Ne var ki bu düzenleme, İstanbul Belediye Başkanlığı seçimlerinin yenilenmesinin kamu harcamalarında yol açtığı ek bozulmaları durdurmaya yetmedi. Şöyle ki Haziran sonu bütçe açığı, önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 70 artışla 78.5 milyar TL’na ulaşmıştı. Bir başka anlatımla, 2019 Yılı Bütçe Kanunu’nda öngörülen açığın neredeyse tamamına 6 ayda erişilmiştir.

Bu kez gündeme Merkez Bankası’nın birikmiş yedek akçeleri geldi ve bu yeni düzenleme yapıldı. Aslında her iki uygulama da, teknik yönüyle “TCMB’nın yeni para basmasına karşılık gelmektedir.

ÖRTÜK ÖNLEMLER!

Hepimizin hatırlayacağı gibi, ülkede yaşanan 2001 Ekonomik Krizi sonrası TCMB Yasası’nda yapılan değişiklikle, TCMB’nın Hazine’ye kısa vadeli avans vermesi uygulaması kaldırılmıştı. Aslında, Mahfi Eğilmez’in de belirttiği gibi, TCMB’ndan Hazine’ye para aktarılması için bu kadar dolambaçlı düzenlemeler yapmadan, Banka’nın Kanunu’na eklenecek “Merkez Bankası ihtiyaç halinde Hazine’ye avans verir” diye bir hüküm konulmasıyla bu işlem daha kolay çözülürdü(!).

Sonuçta her iki yöntem de, yukarıda da belirttiğimiz gibi, “para basmayla” sonuçlanmaktadır. Bu şekilde, kısa vadeli avans uygulamasını kaldırmış bir ülkede, örtük ve ondan çok daha kötü bir tatbikatla Merkez Bankası’ndan Hazine’ye para aktarması yapılmamış olurdu.

Özün özü: Büyük bir ekonomik kriz sonrası yürürlüğe konan“yeniden güçlü Türkiye’ye geçiş süreci”, ihalelerden, özelleştirmeye; özerklik/kurumsallaşma/şeffaflıktan, örtük uygulamalara ve 2001’den bu yana beşinci değişikliğe uğrayan TCMB Kanunu’na kadar her yönüyle delinmiştir…

1 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

İç Borç Yükü Batağı

Türkiye Hazinesi görülmemiş bir hız ile borçlanırken, son 3 yıldır sadece yurt dışı piyasalardan değil, “yurt içi piyasalardan da döviz...

Opmerkingen


bottom of page